27 Nisan 2016 Çarşamba

Tıbbi Cihaz Kurumu'na sorularımız

Merhaba,

Geçen hafta bugün, Pfizer Türkiye'nin "Açık Eczane Toplantıları" kapsamında Ataköy Hyatt Regency'deydik. Anadolu Yakası'ndan ve hatta İstanbul dışından gelen eczacıların da katıldığı, iki buçuk saate yaklaşan verimli bir görüşme oldu.

Kanun ve Yönetmelik'te belirsizliğini koruyan hala çok fazla şey var. Yanı sıra, farklı il/ilçe sağlık müdürlükleri de kuralları farklı uygulayabiliyor. Bunun örneğini en sık vitrin giydirmesiyle ilgili olarak duyuyoruz; kimi ilçelerde vitrine hiçbir şey konamazken, kimi ilçelerde ise "endikasyon belirtilmeyen ürünlere" yasak uygulanmıyor. Benzer bir durum ruhsatı askıya alma işleminde de var, kimi illerde eczaneyi boşaltıp başka iş yapabiliyormuşsunuz fakat bu her yerde mümkün olmuyor.

Toplantıya katılan eczacılarla bütün bunları konuştuk. Eczacılık mevzuatında en sık karşılaşılan veya en "açık kalmış görünen" yerleri belirledik. Ben de bu sorularımızı sıralayıp açıklayarak, biraz önce Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na postaladım.

Metnin tamamı uzun fakat özetle, sorularımız şunlar:

1. Askerliğini eczacı olarak yapmış meslek mensuplarının hizmet puanı hesaplanırken, askerdeki hizmetleri de "meslekte geçirilen yıl" kapsamında olacak mıdır?

Askerlik süresince, TSK tarafından eczacı olarak istihdam edilmek gibi bir durum sözkonusu. O halde bu sürenin de meslekte geçirilen yıldan sayılması gerekir.

2. Vitrin giydirmeleri konusunda, ürünler arasında bir fark var mıdır?

Aslında Yönetmelik böyle bir ayrım yapmamış. Yani giydirme yasağı tüm ürünler için geçerli. Fakat bazı müdürlüklerin "endikasyon belirtilmiyorsa yasak değil" şeklinde görüşleri olduğunu duyduk.

3. Ruhsatı askıya alma işlemi için, eczacının bunu gerektiren bir mazeret sunması gerekli midir?

Kanun'da "birden fazla eczanesi bulunan yerlerde eczacının talebiyle" diyor; yani özel bir gerekçeye ihtiyaç yok. Fakat yönetmelik, "hastalık veya sair mazeret" ifadesini kullanmış. Bu konuyu da sorduk.

4. Ruhsatı askıya alınmış olan eczane yerinin boşaltılması mümkün müdür?

Askı süresinde eczacının başka bir iş yapamayacak olmasına dair bir TİTCK görüşü mevcut. Fakat eczaneyi boşaltıp boşaltmama konusunda en azından bilgimiz dahilinde bir yazılı görüşleri bulunmuyor.

5. İdarenin kamulaştırma kararı, nüfus kriterinin uygulanmasına bir istisna mıdır?

Nüfus kriterinin uygulanmasındaki mücbir sebep istisnalarına kentsel dönüşüm de eklendi, isabet oldu. Yine bir idari karar olan kamulaştırma ise istisna olarak sayılmamış. Fakat eğer istisnanın maksadı eczacıyı kendi sebep olmadığı ve uymak zorunda olduğu kural sebebiyle nüfus kriterine abi olmaktan kurtarmaksa, bunun da sayılması gerekir.

6. Eczaneden 24 saatten fazla ayrılmakla 15 güne kadar ayrılmak arasındaki sınır nedir?

Malum, 24 saatten fazla ayrılıklarda sadece haber veriliyor. Fakat "on beş güne kadar" sürecekse eczanede ikinci/yardımcı eczacı bulunması veya yoksa serbest hekimin nezaret etmesi şart.

Peki eczaneden üç gün ayrılacaksak mesela, bu 24 saatten uzun mudur 15 güne kadar mıdır? Bu ayrımı da sorduk.

7. Eczaneden 15 günden fazla ayrılındığı zaman, eğer ikinci/yardımcı eczacı varsa, mesul müdür tayini yine de zorunlu mudur?

Kanaatimizce olmaması gerekir; çünkü kuralın amacı eczaneyi eczacısız bırakmamak. İkinci/yardımcı eczacının olduğu yerde bu şart zaten sağlanıyor. Fakat "mesul müdür atanır" diyen kuralın dili öyle kesin ki, bu konuda da Kurum görüşünü almak artık bir zorunluluk.

8. Mahalleler de "yerleşim birimi" midir?

Yerleşim biriminin tanımı, Yönetmelik'e  değişikliğiyle geldi. Köyken mahalleye dönüştürülen yerler yerleşim birimi olarak tanınmış ama zaten mahalle olarak belirlenmiş bulunan yerlere ilişkin bir ifade yok. Aslında bu, mahalle olarak belirlenen yerlerin yerleşim birimi tanımına girmediği olarak yorumlanmaya müsait ama soralım, yorumumuz "bilgi" haline gelsin.

Bunların cevabı ne zaman gelir bilemiyorum, en fazla bir ay sürecektir.

Pfizer'le bir sonraki "Açık Eczanemiz" eylül ayında. Tüm bunların resmi cevaplarıyla güçlendirilmiş bir çalışma olacak, mutlaka bekleriz :)

Çok sevgiler,
Av. Göksun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder